1
düşündüm
yorulunca gozlerinizde buyumus anılara uyandım
anne sesi değilmiş ılık bir kış gecesini kavurdum
meltem kar üzerindeki ayak sesinizde ezerken özlemi
karaltısını önceden yazdığım yokuşları değdi gözlerim
siz çocukluklar taçlarken penceremden içeri yüzdü gömüldüğüm çocukluğum
korkmasın diye hiç yaptım
ve hiç bir şey kendisi gibiydi
2
düşündüm
yorulunca gozlerinizde buyumus anılara uyandım
kızıl sularını çarptı yüzüme güneş
altından geçtikçe ben
uykusuz lambaları söndü uykulu sokakların
ve dahasından düşmemek için
kaçmayan adımlar attı içimdeki adamlar
ölçmeye gerek bile kalmadı
3
düşündüm
yorulunca gozlerinizde buyumus anılara uyandım
beslediğiniz karanlığınızda hüzünler kaybettim
şarabi yansımıştı dolunay kırmızısı
parçalanan temmuzlarda yedi gözlü istanbullar ağlattım
yemlediğim serçelerin saklandıkları yeri çığlıkladı boğaz martıları
son sözlerinizde biten güller elimdeki küllerden doğmuşlardı
kumsallarınıza savurduğu kavrulduğunuz tufanların
4
düşündüm
yorulunca gozlerinizde buyumus anılara uyandım
Kokladığınız yağmurları besteliyorken
Yarımlarınız birleşip birlerinizi yarımlaştırdı
Her trajediniz kendinizle sonlandı
ve elbette yalnızlığınızla damladı sayfama çatınızdan akan sızı
ya da yalnızlığımla
5
düşündüm
yorulunca gozlerinizde buyumus anılara uyandım
pembeden eflatuna oradan laciverte doğdu zamanlarınız
Fante hayranlığında bir Bukowski'nin sarhoş kadınına yükselttiği sesinde
'Bandiniyim ben!' diyişindeki o ihtirastan geçip
yazmak istediklerinizi topladım balıkçı ağlarından sabah sabah
öyle yazıyorum şimdi sırf gece diye
6
düşündüm
yorulunca gozlerinizde buyumus anılara uyandım
artık anılarınıza ait olan yarınlarınızın
sesteşlerinde kaybettiğiniz
sizden istenmiş bir mutluluğu hatırladı hayaliniz
önceleri dokunulmamış renklerinizi gördüm
dokunulmak isteyişini haykırışınızın
kumlu gecelere resimler çizen yıldızlarınız
üzerime çokça yorgan oludular
7
düşündüm
yorulunca gozlerinizde buyumus anılara uyandım
asmadan önce yüzünüzü gördüm
üzümler toplarken içtiğiniz şarabınızdan
tutkularınızdan sessizlik haykırdım
telaffuz edemediniz
yığınlar biriktirdiniz üzerime yığınlar
cümlelerinizin devrettiği tek bir cümlenin
kaç harften oluştuğunu
kendiniz bile bilmediniz
8
düşündüm
yorulunca gozlerinizde buyumus anılara uyandım
kızıl saçlı gemiler seyrettim gün boyu
olmasaydı dediğim kadınların yüzlerine baktım
hepsini tekrar sevdim
çığlık kusan gecelerime bir yenisini daha eklettim hepinize
gölgeniz zifiri değildi kırmızıdan ışıklarda
9
düşündüm
yorulunca gozlerinizde buyumus anılara uyandım
her dediğiniz yollarınızı kapattı ansızın sarılan kollar gibi
dökeceği bir şey de kalmadı gülün
ama gözleriniz hala kapalıydı kendinize
ansızın çığ düştü üzerime
sonra bir daha
10
düşündüm
yorulunca gozlerinizde buyumus anılara uyandım
size ziyan edilen hüzünler hep birkez daha kayboldu bende
sular yutkunup vefalar tükürdünüz
yaşlarınızla tuzladığınız pencereler dolusu şehir buzlarında
zincirlerle dokundum asfaltlarınıza
aşklar tükürdünüz üzerime bana ait olmayan
kedilerimi hatırladım hiç unutmadığım
11
düşündüm
yorulunca gozlerinizde buyumus anılara uyandım
kırmızıyı döken iğne yapraklı ağaçlarınızın
yeni acılara kuruyan sayfaları
yokluğunuzu unutan adamların tutkularıyla doldu
ve nihayet umudunuzu gördüm bir sav ertesinde
sonra yine yaktınız mavi bir ağıt
12
düşündüm
yorulunca gozlerinizde buyumus anılara uyandım
siz istiklale ağlarken ben oraya bir şiir daha yazdım
bu arada bir çığ daha düştü üzerime
aşk ağladı sıcak sıcak aynı çığın üzerine
yaşlı bir sakinin, bir tezcanlılıkla deklanşöre basılarak
pozlanmış bir monaliza benzerliğine büyüttüğü o aşkın bile
saçlarına sinmişti deniz kokusu
13
düşündüm
yorulunca gozlerinizde buyumus anılara uyandım
içinize bırakılmış bakışlar vardı dalgınlığınızın sebebi
şehirler gezdirdi bana mumlarımda yaktığınız hayalet buseler
herkesin gözleri sizdiniz
arka bahçenizde bir uyku daha yaktım
sözlüğünüzde bir şiiri daha kutladım
14
düşündüm
yorulunca gozlerinizde buyumus anılara uyandım
sade sade döndürdü durdu şu taş dolu dünyayı
fazlasıyla nasibini aldığınız kainatın suları
şair olsaydım unutacaktı evim kendine akan yolları
o yüzden saklandığımı zannederim
15
düşündüm
yorulunca gozlerinizde buyumus anılara uyandım
zaman sarmaşık oldu sardı en ücrada ayaküstü algılarımı
yetiştirmedi sabahınızı haddimin tükenmezliği
niceleri yosunlaşmış kayalarınızda besbelli
kayalar su içindeyken
su en kuytunun doruğunda çoktan tutmuştu okyanus tabanını
16
düşündüm
yorulunca gozlerinizde buyumus anılara uyandım
zamanın sarmaşığından tırmanıp pencerenize izledim
beyaz bir elbise gibi giydirip soydurdunuz kendinizi
bahçedeki tek renk çiçeği isminizle sulayaydınız da
bir tek bunu unutmasaydım hayatta
hep hatırlatsaydı bunu bana tokat gibi
17
düşündüm
yorulunca gozlerinizde buyumus anılara uyandım
ne geceydi ırmaklar aktı yeşilden maviden
hepsi kırmızıya boyadı sokaklarınızın hüzünlerini
beden ruhtan geçti
sonra her anını düşündüm zihninizin
bir ilke imza attınız
18
sularınızda nefes tutmayı bilmeyenleri
barındırmaz güzellikte dip akıntıları vardı
sarsıcı ve sarıcı
incileriniz dokunulmayacak kadar ortadayken
düşündüm
henüz yazmadıklarınızı içtim
sonra her anınızı
19
inciler bir tek sahibine dokunmalı
bu yüzden başlığından okudum yazdıklarımı
e.ö